6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Konsolide metin

Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir. Bu emir yaşam hakkın sona erdirecek bir eylemi gerektirse dahi sorumluluk emri yerine getirene değil emri verene ait olacaktır. Bu durumda, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir andlaşma hükmüyle bir yasa kuralı arasında çatışma olduğunda, andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. 6 no’lu ek protokol 28 Nisan 1983 tarihinde imzaya açılmış, 01 Mart 1985 tarihinde ise yeterli sayıda devletin onayı ile yürürlüğe girmiştir. Maddesinde ölüm cezasının kaldırıldığı, hiç kimseye ölüm cezasının verilemeyeceği ve hiç kimsenin idam edilemeyeceği belirtilmiş, bu şekilde barış zamanında idam yasağı düzenlenmiş, 2. Maddesinde ise savaş zamanında ölüm cezası düzenlenmiştir. Maddesine dayanılarak bu protokolün hükümlerinin ihlal edilemeyeceği belirtilmiştir.

  • Makamlara yetkililerce atamayla, hakimler ise, çoğu kez başkanın önerisiyle senatonun seçimiyle gelmektedir.
  • Bu durumda Sözleşmenin denetim organı olan mahkeme öncelikle ülkenin iç hukukunda yer alan düzenlemelere bakacak,  eğer iç hukuktaki hak ve özgürlüklerin daha geniş olduğunu tespit ederse denetiminde bu normları esas alacaktır.

(2) Disiplin soruşturmacısı olarak tek bir kişi görevlendirilebileceği gibi en az üç kişiden oluşan bir heyet de görevlendirilebilir. (1) Bu Kanunun amacı; Türk Silahlı Kuvvetlerinde etkin bir disiplin sisteminin tesisi, muhafazası ve idamesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Hukukun üstünlüğünü ve adil yargılamayı benimsemiş demokratik ülkeler ve ilkelere inanlar tarafından hukuk ve ABD yargı sisteminin inanılırlığının, silahların eşitsizliğindeki orantısızlık ve yargılama yönünden ciddi anlamda sorgulanacağına inanıyorum. Türkiye’den ve dünyadan hukuki haberler, makaleler, siyasetten, spora her konuda hukuki haber… [620] Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler…. Bu maddede yazılı hizmetlerin yapılması sırasında silah kullanılması için başkaca bir çare kalmaması veya zaruret olması şarttır. Askerler karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin için görevlendirildiklerinde aşağıda gösterilen hallerde silah kullanmaya yetkilidirler. [303] Yönetmelikte kurullarda görev yapacaklar makam olarak sayıldığından, bu birimlerde görev yapan personelin o görevde kaldığı sürece kurullardaki üyeliği devam edecektir. [289] Hulusi Gül, , “Anayasa Mahkemesi Kararlarındaki Mahkeme kararına eleştirel yaklaşım” AAD. [245] Madde 21 – Bu kanuna göre şahsi hürriyeti tahdit eden cezalar ağır hapis ve hapis ve kısa hapistir.

Üyeliğin sona ermesi Madde 147 –Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden &;ccedil;ıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. Kılıç, söz konusu ürünün alınması için tüketiciden bazı hesaplara para yatırılmasının istenmesi, telefonlara zararlı yazılımlar içeren bağlantılar yollanarak kişisel bilgilerin çalınması veya finansal zarar verilmesinin de dolandırıcıların yöntemleri arasında yer aldığını dile getirdi. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amaçlı yayımlanmış olup, tüm hakları Kulaçoğlu Hukuk Bürosu’na aittir. İdare Hukuku mevzuatı ve özellikle de İdari Yargılama Usul Kanunu, diğer hukuk alanlarına nazaran daha ayrıntılı sayılabilecek kurallar içermekte olup, hak kaybına uğranılmaması açısından, herhangi bir işlem yapılmadan önce “İdare Hukuku” alanında hizmet veren avukatlardan hukuki destek alınmasını tavsiye ederiz.

AYİM geçişteki bir kararında;“…Tesis olunan disiplin cezası işleminde; savunmanın alınmaması, yetkisiz amirin ceza vermesi, cezada zamanaşımı olması yahut amirin ceza yetkisini aşması gibi haller kanuna açık ve net aykırılık teşkil edeceğinden bu haller verilen disiplin cezasının yok hükmünde sayılmasını zorunlu kılmaktadır[855]”  demektedir. Yine disiplin cezalarının kanunilik ilkesi gereği ve  kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle, hangi hukuki prosedürün uygulanacağına, idarenin ajanının değil hukukun ne olduğunu söyleme yetki ve görevi olan hâkimin karar vereceği, tabiatıyla yargı yerinin kuralı tatbik edene ve uygulamaya değil hukuka tabi olacağı tartışmasızdır. Bu nedenle eylemin disiplin suçu/tecavüzü oluşturup oluşturmadığında son söz Mahkemenin olmalıdır. Bu karardan anlaşıldığı üzere AYİM, disiplin cezası yargı denetimine açık ise eylemin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığını ve yine hangi disiplin suçunu oluşturduğunu denetlemekte, hukuka aykırılık gördüğü takdirde disiplin cezasını iptal etmektedir. AYİM’de açılan davalarda, disiplin amiri tarafından disiplin tecavüzü kabul edilen eylemin gerçekte bir disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı, apaçık ve bariz bir sakatlık bulunmadığı sürece denetlenmemektedir. AYİM bu hususun denetlenmesinin “yerindelik” denetimi olacağını, yerindelik denetiminin ise 1602 sayılı Kanunun 21/2.

Savunma hakkı başta Anayasa ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde öngörülmüş olup, hem Anayasa Mahkemesi’nin ve hem de İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarına konu yargılamalarda savunma hakkının önemine işaret edilmektedir. Sanığın savunma hakkının korunması vasıtalarından birisi, duruşmada sanığın sorgusunun yapılmasıdır. Anayasa; yürürlüğe girdiğinde tüm sorunları çözecek bir metin olmadığı gibi, bazı zamanlarda sorunların artmasına, hatta içinden çıkılamaz hale gelmesine de yol açabilir. Nihayetinde; normlar hiyerarşisinin tepesinde olan anayasa, yazılı hukuk düzeninin kaçınılmaz bir ihtiyaca ve isteğe dayanan temel kaynağıdır.Bu öneri; sadeliği ve kısalığı ile ön plana çıkmakta, kişi hak ve hürriyetleri ile yönetim sisteminin çerçevesini, Başlangıç hükümleri ve toplam 23 maddede belirlemektedir. Bu yazımızda ele alacağımız hukuki mesele; “Türk Boğazları” olarak da tanımlanan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından hangi şartlarda ve ne zaman savaş veya ticaret gemilerine kapatılabileceğidir. Bu hukuki meseleye cevap bulunabilmesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin incelenmesi gerekmektedir\. Burada oyna ve unutulmaz deneyimler yaşa parimatch giriş\. Montrö Boğazlar Sözleşmesi; Türk Boğazlarından (İstanbul ve Çanakkale) geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ne İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren çok taraflı sözleşme olarak imzalanmıştır.

Başka mevzuat hükümlerinden ve yaptıkları görevden kaynaklanan yükümlülükleri de vardır[165]. “Meslek kuruluşlarına, MSB’lığınca yayımlanan listede adı bulunmayan derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girenler 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.60). Kanun koyucu askerler arasında birlik ve beraberliği bozacak, askeri duyguları zayıflatacak söz ve hareketlerin hizmeti aksatabileceğini gözeterek bu tür davranışları disiplin suçu olarak kabul etmiştir. Suçun maddi unsuru, söz veya fiiller ile arkadaşlar arasında hoşnutsuzluk yaratmaktır[154]. Hoşnutsuzluk, hizmete karşı memnuniyetsizlik demektir. “Arkadaşlar” ifadesi ise, ast veya üst olsun birden fazla kimseyi anlatmaktadır[155].